Büyük düşünür Şemsi Tebriz-i Müzik ile ilgili; “Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu” demiştir. Dansın, eğlenmenin ve şarkı söylemenin tuhaf karşılandığı o dönemler için gerçekten de oldukça sarsıcı bir söz değil mi?
Platon; müziğin ahenk ve ritim ile ruhun derinliklerine etki ederek, kişiye hoşgörü ve rahatlık verdiğini söyler. Şarkıları, iyileştirici özelliği olan bir çare olarak kabul eder ve müzik olmaksızın hastaya uygulanan reçetelerin etkisiz olacağını kabul eder. İnsanlık tarihinde müziğin bu kadar derinlemesine etkisinin keşfedilerek tedavi ve terapide kullanılmaya başlanmasının kökeni M.ö. 400’lü yıllara kadar uzanıyor.
İnsan ve müzik ilişkisi ise anne karnında başlıyor. Günümüzde bülbül sesi gibi, doğal olarak ritim ve ahenge sahip seslerin insan metabolizmasını harekete geçirdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Sadece bu bilgilere baktığımızda bile müziğin; ruhun yalnızca gıdası değil, aynı zamanda harika bir ilacı olduğunu görüyoruz. üstelik müziği çalışma hayatında kullanarak verimi artırmak mümkün.
Sizlere etkili bir müzik kültürü ve bu kültürün size kazandıracaklarını anlatmayı amaçlıyoruz.
- Müzik Ruhun Gıdası mıdır?
- Müziğin Doğuşu ve Gelişimi
- Müzik ile Tedavi
- Mozart Etkisi
- Nerede Hangi Müzik?
- Müzikle Yaşamak